Anadolu İrfânına Fıkralı Bir Örnek


    Çini Pano Üzeri Kâbe Tasviri - (Tekfur Sarayı - Çini Atölyesi Ürünüdür) 

"Köyün birine sahte Şeyh'in, (Anadolu ağzı ile Şıh'ın) biri misafirliğe geldi.

Buyur ettiler, köylülerle birlikte odaya aldılar. Köylüler ne keramet edecek diye ağzının içine bakarken, sahte Şıh arada bir irkilir gibi yapıp “Hoşt” diyordu…

Köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama nasıl bir keramet olduğunu
anlayamadılar, merakla sordular:

“Ya Şıh Hazretleri, nedir o arada hoşt dediğin?..” 

Sahte Şıh:

“Bir köpek Kâbe'nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor, onu görüyorum tabii ki, hoşt diye kovalıyorum…”

Köylülerin itikadı, bir iken bin oldu. 

Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanımı sofrayı hazırladı, herkesin önüne, üzerinde et olan pilav geldi. 

Sahte Şıhın tabağında sadece pilav vardı. 

Sahte Şıh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren evin hanımına ;

“Benim tabağımda et niye yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun?” diye sordu. 

Evin hanımı yaklaştı, tabağı ters çevirdi,çünkü onun tabağındaki etleri pilavın altına koymuştu.Pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi sahte Şıh ın kafasına indirdi:

“Ulan sahtekâr tabağındaki eti görmedin de, Kabe'deki iti nasıl gördün?"

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerîfi ve Sekiz Büyük Levhası

İslam'ın İbadete Çağrısı ; Ezan

Uzak diyarlardan İrlanda'ya kadar uzanan Osmanlının şefkatli eli